14 Mart 2012 Çarşamba

SEKSENLER

Televizyonda bir dizi var seksenler diye izlerken acayip keyif alıyor ve çok gülüyorum. Onu izlerken çocukluğumu görüyorum. Beni sanki bir zaman tünelinden geçiriyor gibi.
Ailece izliyoruz onu tıpkı eskiden tek kanallı önemlerde herkesin hep beraber izlediği televizyon programlarını izler gibi. İzlerken zamanın nasıl çabuk geçtiğini , teknolojinin nasıl hızla değiştiğini görüyorum. Kızım o eski ev aletlerine bakarken bu ne anne, ne biçim şey der gibi sorular sormasını seviyorum. Siyah beyaz televizyon karşısında oturduğumuz, sobanın üzerinde kestane pişirdiğimiz, evin güzel kokması için  portakal kabuklarını soyup sobanın üzerine koyduğumuz günleri hatırlıyorum . Bu günleri kızıma bir nebze olsun gösterebildiğim için mutlu oluyorum.

Çok güzeldi o günler dostluklar, arkadaşlıklar, komşuluklar ve oyunlar. Ben çocuk olduğum için o zamanlarda daha çok oyun kısımlarını hatırlıyorum. Anne ve babam ise tabi daha farklı olayları. Ama ben hep mutlu hatırlamak istiyorum. 

Büyük şehirlerde yaşayanlar daha iyi bilirler artık aynı apartmanda oturanlar birbirini tanımıyor, bir selam veren olmuyor. Çocuklarımızı sokağa bırakamıyoruz başlarına bir şey gelir diye. Gece gezmeleri neredeyse hiç kalmadı. Bayramlarda büyüklerimizin yanına gitmektense tatil köylerine gitmeyi tercih ediyoruz. Ama hiç düşünüyor muyuz ki bizde yaşlanacağız bizde gün gelecek kapımızı çalacak birini bekleyeceğiz. Bizim çocuklarımız çoğu duygudan mahrum yetişiyor. Özellikle paylaşım ve sevgi. Her şey önlerinde ne isterlerse var ama çoğu annelerin dediği gibi hep mutsuzlar hep mutsuzlar.

O diziyi izlerken hep birlikte bir şeyler paylaşıyoruz. Belki kızıma anlatarak öğretemeyeceğim şeyleri görmesini sağlıyorum. Bende bir şeyler öğreniyorum, aile olarak daha çok paylaşmayı, komşuların önemini en önemlisi çıkarsızca sevmeyi. Eğer sizde bir parça gülmek bir parça benim hissettiklerimi hissetmek isterseniz o diziyi izleyin. Belki sizde bir zaman tünelinden geçersiniz.

Sevgilerle 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder